Saturday, February 20, 2010

upcoming

  • "işte böyle mehmedağa"
  • "vayeşşolueşşek"
  • dedem ve potluck
  • "o" kitap
  • "just like fishing"
  • 50'lerde türkün alafranga tuvaletle imtihanı :)

"Ritm ve Melodi arasında Harmoni olmalı."

Dedemin yatarak yaşamaya başladığı ilk günlerdi, Mayıs ortası civarı sanırım. Annem aradı, deden iyi değil dedi, gittim. Prostatla ilgili bir mesele, ayrıntı vermeyeceğim. Tabi ki yine doğrulup yürüyordu, ama yatması (dedemin tabiriyle uzun oturmak :) ) daha iyiydi.

Gittim, konuştuk. O gün bana 'Hala heavy metal dinliyor musun?' diye sordu. 'Yok' dedim, 'Yelpazeyi genişlettim dedecim.'.

Başucunda bir radyo olurdu dedemin (kendimi bildim bileli öyledir, uyuyakalabilmek için radyo dinler). 'Müzikte makam olacak' demişti. Sonra türk sanat ve türk halk müziği ve makamlarla ilgili bir şeyler söyledi anlamadım. Sevmemesine rağmen harmonik diye bir şeyler dinliyormuş :)

Dedem derdi hep, ilk okulda ona gidip kral tv, mtv falan izlerken, 'Müzikte ritm ve melodi arasında harmoni olmalı. Harmoni yoksa o müzik değildir.'. Böylece birsürü müziği de yererdi benim dinlediğim :).

Bu cumartesi gecesinde sadece zevk almak için müzik dinlerken dedecim geldi aklıma.

Tuesday, February 16, 2010

Dedemin lafları

Bugün aklıma geldi, "Önemli olan kantite değil, kalitedir." derdi dedem. Lucius Annaeus Seneca adlı bir filozofun lafıymış.

bir de, "dökme akıl" ile "sokma akıl" ın arasındaki farkı anlatırdı.

bunu günümüzde "unsupervised" (dökme) ve "supervised" (sokma) learning şeklinde açıklayabiliriz aslında. birinin kafasına bir bilgiyi kakıyorsan, anca öyle öğreniyorsa ona sokma akıl, adam kendi kendine öğreniyorsa birinin ona bir şey anlatmasına ihtiyaç duymuyorsa buna da dökme akıl deniyormuş. didiciğim benim :)

Annem ekledi:
"dökme akıl biraz da ırsi oluyor anlamı yüklerdi
yani atadan babadan genetik geçiş de var işin içinde
tabii
bu arada kendisine de pay çıkarmış oluyor insan.sizin zekanız üzerinden
dede-anneanne,anne baba salak olursa çocuk sokma akıllı olabülür.ama zekilerse büyükihtimalle dökme akıllıdır.ve atasımutlu ve gururlu olur"

Monday, February 15, 2010

*şık*



Dedemin hayatın bir parmak şıklatması kadar hızlı geçtiğini defalarca kez anlatışını hatırlıyorum. Elini kaldırır, şıklatırdı. *şık* "... ve işte burdayım, nasıl geçtiğini anlamadım bile hayatın." derdi. Kendimi bazen (ilk)okul'dan çıkıp dedesine gidip ketçaplı sosis yiyen salak bi kızken, şimdi eşşek kadar biri olarak görünce ben de aynen öyle afallıyorum. Sonra da "I know what it is to be young, but you don't know what it is to be old." derdi. Bir parmak şıklatmasına bakıyor dedecim bi sn yaşlanıyorum :) .